İZMİR -Polis içindeki mobbing ve üst baskı tartışmalarının son adresi Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü oldu. Son aylarda Bayrampaşa’da görev yapan polis memurlarının günde 19-20 saat çalışma saatlerinde amir baskısı, mobbing ve daha birçok durumla karşılaştıkları gündeme geldi.
Son olarak 28. dönem polis olduğunu iddia eden ve baskılar nedeniyle istifa ettiğini belirten bir kişi, “alt-üst devre” bağlantılarına ve şubedeki sorunlara ilişkin Gazete Duvar’a açıklamalarda bulundu. Amirleri tarafından polise gönderildiği iddia edilen “Bayrampaşa Kuralları” başlıklı mesajı bize e-postayla gönderen kişi, listede yer alan bazı kurallara dikkat çekti. Polis Sen de benzer birçok şikayetin kendilerine iletildiğini belirtti.
‘ÜST DEVRE ‘KARDEŞ’ DİYORUZ, HİÇBİR ŞEY SORUŞTURULMAYACAK’
Kurallar listesinde şu ifade yer alıyor: “Üstlerinizin size söylediği veya yapmanızı istediği hiçbir şey sorgulanmayacak.” Orta devre amiri dışında bir üst ile o kişi soru sormadığı sürece konuşmanın yasak olduğunu belirten kurallarda, “Kardeş kelimesinin cümlelerin sonunda eksik kalmayacağı” belirtiliyor. Kurallarda amirin yanında bacak bacak üstüne atmanın ve amirle rahat konuşmanın yasak olduğu vurgulanarak şöyle deniliyor: “Amirle konuşurken size mutlaka ‘ABI’ diye hitap edilecek. Amiriniz veya komiser size bir şey sormadıkça görüşme yapılmayacaktır. Görev.” Ayrıca şu ifadelere de yer verildi: “Dışarıda, üst devrenin yanında izinsiz oturmayacaksınız, kardeşlerinizin sohbetlerine dahil edilmeyeceksiniz.”
‘KARDEŞLERİNİZDEN BİRİ SİZİ ÇAĞIRDIĞINDA HEMEN CEVAP VERECEKSİNİZ’
Kurallarda, 6 ay geçmedikçe vefat veya benzeri bir durum olmadığı sürece mazeret talep edilemeyeceği belirtilirken, herhangi bir sorun olması durumunda “orta yaş büyükleri” ile irtibata geçilerek, gerekli mercilerin aranacağı vurgulanıyor. Bahis doğrudan üst seviyeye veya komisyon üyesine yöneltilmeyecektir. Üst devrelere yapılan telefon görüşmeleri de kurallar arasında yer alırken, şöyle belirtildi:
“Abilerinden birini aradığında en fazla 3 kere çaldıracaksın, sonra kapatacaksın. Ağabeylerinizden biri sizi aradığında hemen cevap verecek ve cevap vereceksiniz. Arama görevlileri göreve çıkmadan 30 dakika önce amirlerini arayacak. Uyanık mısın diye soracak. ‘Abi, ben senin astınım… Uyanık mısın kardeşim?’ şeklinde konuşulacak. “Araçta yüksek sesle konuşulmayacak, telefon kulaklığı her iki kulağa da takılmayacak, üst devreniz sizi aradığında ‘duyamadım’ konuşması yapılmayacak.
Polis Birliği Başkanı Faruk Sezer‘BU DÖNGÜNÜN KIRILMASI GEREKİYOR’
Söz konusu iddialara ilişkin ulaştığımız Polis Sendikası Başkanı Faruk Sezer de benzer sorunların kendilerine iletildiğini ifade etti. Sezer, “Bütün eşyaların gerçek olduğunu düşünüyoruz. Mesela ‘Abi’ diyeceksiniz. Siz 22 yaşında polis oldunuz, ben de sizden 6 ay sonra 27 yaşında polis oldum. Size ‘ağabey’ diye hitap etmek zorundayım. Askerde bile durum böyle değil. Onbaşıyım, çavuşum diyebilirsiniz.” Ama siz ‘Abi’ demezsiniz” dedi. “Daha önce de söylemiştik. Bayrampaşa Çevik’ten gelen şikayetlerin çoğu üst devreyle ilgili. Üst devreden şikayet ediyorlar” diyen Sezer, şöyle devam etti: “Aşağıdaki mazlumlar yukarı çıkınca bu kez alttakileri zulme uğratıyorlar. Bu döngünün kırılması gerekiyor. Şikayetlerinde dile getirdikleri bu baskı sisteminin ortadan kalkması için önemli olan bu döngünün kırılmasıdır” dedi.
‘ADALETSİZLİK YAPILDIĞINDA HEPİMİZİN BAŞINA OLDUĞUNUN BİLİNCİYLE HAREKET ETMELİYİZ’
Yoğun iş ve benzeri sorunlara değinen Sezer, “6 aylık polislik kapsamında polise talimat veriyor. Hepiniz aynı yere gidiyorsunuz. Birlikte nöbet tutuyorsunuz. Sana ‘kardeşim’ derse ne olur, izin isteyip konuşmazsa ne olur? Ama görevdeyken bomba düşerse herkes ölür… Sadece 6 aydır görevde olan 22 yaşındaki polisin bu döngüyü kırmak için 27 yaşındaki çocuğa şunu söylememesi gerekiyor. Yeni başlayan polis memuru, “Bana kardeşim diyeceksin.” Hepimizin memur olduğu ve haksızlık yapıldığında hepimize yapıldığı bilinciyle hareket edersek burada yazılanların boşa çıkmasını sağlar ve asıl meseleye odaklanırız. İstanbul Çevik gerçekten patlamak üzere diyebilirim. Gece 02.00’de evine gidiyor ve sabah 07.15’te toplantılara katılmak üzere 05.00’te ayrılıyor. Yorulduk, tükenmek üzereyiz diyorlar. Ağır bir çalışma durumu var. “Bu tür sorunlarla gerçek sorunları unutuyorlar” dedi.
